Atılım: ‘Filtreli internet’te sorun sürüyor

‘Filtreli internet’te sorun sürüyor

İSTANBUL (16.08.2011)- BTK’nın filtreli interneti 3 ay ertelendi. 22 Ağustos’ta servis sağlayıcılar deneme sürecine başlayacak. Ancak internet özgürlüğünü savunanlar değişikliklerin çok yetersiz olduğunu belirtiyor.

BTK tarafından yayımlanan ‘İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar’ yönetmeliğinin beraberinde getirdiği zorunlu filtre uygulaması 22 Ağustos 2011 tarihinde başlayacaktı. Başta İstanbul olmak üzere bir çok kentte onbinlerce kişinin sokağa çıkması, Bianet’in Danıştay nezdinde yürütmeyi durdurma istemli iptal davası açması ve AGİT’in Temmuz 2011 içinde yayımladığı İnternette İfade Özgürlüğü Raporu’nda yer alan şiddetli eleştiriler üzerine BTK geri adım attı. Hem tarih 22 Kasım’a ötelendi, hem de filtreleme konusunda bazı adımlar atıldı. 4 Ağustos tarihinde yeni bir taslak yayımlayan BTK kamuoyundan görüşlerini ‘hızlıca’ ve 10 gün içinde göndermesini talep etti. Bu süreçte Alternatif Bilişim Derneği, İNETD ve son olarak Yaman Akdeniz, Kerem Altıparmak ile Linux Kullanıcıları Derneği BTK’ya önerilerini sundu.

‘Zorunlu din dersi ile aynı kurgu’

Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Prof. Dr. Yaman Akdeniz önerilerini bugün kamuoyuyla paylaştı. Altıparmak ve Akdeniz, ‘Zorunlu Değil Ama Sorunlu Filtreleme’ değerlendirmesini yaptı. BTK’nın önceki karardan neden vazgeçtiğini açıklaması gerektiğini vurgulayan Akdeniz ve Altıparmak, yeni tasarıda önemli değişiklikler olsa da kaygılarının sürdüğünü belirtti. Tepkiler üzerine yeni taslakta standart profil denen profil ile yurtiçi profilin kaldırıldığı belirtilen değerlendirmede, aile filtresi gibi filtrelerin ‘Devletin ürettiği ahlak kurallarına uygun tek tip aile ve çocuk kurgularının da anti-demokratik dünya algısının tipik uygulaması’ olacağı söylendi. Bu durumun zorunlu din derslerinde de görüldüğünü söyleyen Altıparmak ve Akdeniz, ‘Dersin içeriği, devlet tarafından belirlenmektedir. Benzer şekilde, BTK da temel hakları ihlal eden tek tip ahlak dayatması niteliğindeki filtre uygulamasından vazgeçmemektedir’ dedi. Açıklamada yeni taslakta Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Kurulu isminde bir kurulun oluşturulması ise ‘Bu değişiklik, aksine herkesin sistem içine dahil edildiğini kanıtlamaktadır. Gerek bu Kurul’un oluşumu gerekse karar alma mekanizmaları yukarıda sözünü ettiğimiz tek tip ahlakçılığın zorunlu sonuçlarıdır’ şeklinde değerlendirildi. Filtrelemenin yasal bir dayanağı olmadığı vurgulandı.

LKD: Sansür hala güncel bir tehlike

Linux Kullanıcıları Derneği de bugün konu hakkında yaptığı açıklamada ‘Devlet eliyle sansür kalkmadı sadece ertelendi’ dedi. LKD yönetim kurulu BTK tarafından adına Güvenli İnternet Hizmeti verilen uygulamanın her bireyin kendi dünya görüşü, eğitimi ve sosyal bilinci ile doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Türkiye’de farklı bölgelere, cinsiyete, sınıfsal konuma ve yaş gruplarına göre internet kullanımı eşitsizliğinin ve sayısal uçurumun olduğu hatırlatılan açıklamada, ‘Türkiye’de internette yaşanan sorunlar dijital okuryazarlık, beceri ve nitelikli kullanım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü de Sansür ya da Filtre değil, Eğitimdir. Halkın, İnternet’te yaşanan olumsuz olaylar çerçevesinde korkutularak, yeni bir baskı ve denetleme uygulamasının topluma dayatılması söz konusudur’ denildi.

Filtrelerin ‘Aile’ ve ‘Çocuk’ olarak ikiye indirilmesinin yeterli olmadığı vurgululanan LKD açıklamasında, ‘Anayasal bir hak olan bilgiye erişim ve internet üzerindeki özgürlüğün, kapalı listeler üzerinden bir sansür ve denetleme gücü ile sadece idari görevi olması gereken bir devlet kurumuna (BTK’ya) veriliyor olması, internette sansürün devam edeceği anlamına gelmektedir’ vurgusu yapıldı. Oluşturulacak kurulun tamamının BTK tarafından seçilecek olmasını eleştiren LKD, ‘Tek tip aile, tek tip çocuk, tek tip İnternet! Şeffaflıktan ve özgürlüklerden uzak sansürcü bir kurum egemenliğinin İnternet üzerinde ısrarla uygulanmak istemesi halen güncel bir tehlikedir’ dedi.

Kozmetik değişiklik

Olası sorunlara dikkat çeken Alternatif Bilişim Derneği de BTK’nın yeni taslağını açıklamasından iki gün sonra yaptığı açıklamada devlet eliyle zorunlu filtrelemenin devam ettiğine dikkat çekmiş, ‘Filtreler aracılığı ile sansürlenen internet ‘Güvenli’ olarak sunulmaktadır. ‘Güvenli internet’ tanımından vazgeçilmelidir. Herkes interneti güvenli kullanmak ister, fakat devlet eliyle hazırlanacak filtrelerle güvenlik sağlanmaz. Bunun adı sansürdür’ demişti.

İnternet Teknolojileri Derneği de yapılan değişikliği kozmetik bir değişiklik olarak yorumlamış, ‘Ana görevinin internetin önünü açmak olması gereken BTK ve İnternet Kurulu’na, sansürü değil, interneti savunmaları gerektiğini hatırlatıyor, ve onları saydam, katılımcı ve bilimsel çalışmaya davet ediyoruz’ demişti. (İlden Dirini)