Freedom House: Türkiye’de internet “kısmen özgür”

Freedom House: Türkiye’de internet “kısmen özgür”: “Freedom House: Türkiye’de internet ‘kısmen özgür’

Freedom House’un raporunda Türkiye, internet konusunda kısmen özgür ülkeler arasında sıralandı. Bazı internet sitelerinin, mahkeme kararı olmadan kapatılması eleştirildi.

Amerikan düşünce kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi), 15 ülkede internet özgürlüğünü mercek altına aldı. Yapılan araştırma sonucunda hazırlanan rapora göre internet sansürünün en yaygın olduğu ülke Çin.

Türkiye, raporun altı sayfalık bölümünde ayrıntılı bir şekilde ele alındı ve ‘kısmen özgür’ ülkeler arasında sıralandı. Freedom House raporuna göre Türkiye’de 2001 yılından itibaren bazı bilgilere erişimi sınırlandırma ve yüzlerce internet sitesini engellenmeye dönük adımlar atıldı.

Raporu hazırlayan Freedom House’un yardımcı editörlerinden Sarah Cook, bu adımlara rağmen, Türkiye’de internet özgürlüğünün basın özgürlüğünden daha iyi bir seviyede olduğunu söyledi:

‘Bizim aynı zamanda basın özgürlüğünü de ölçen bir endeksimiz var. Türkiye, geçen yıl basın özgürlüğünde 51 puan almıştı. Rakam ne kadar düşükse, özgürlük oranı o kadar iyi demek. İnternet özgürlüğünde ise 40 puan aldı. 10 puan daha iyi yani. Bunun bazı nedenleri var. Nedenlerden biri 301’inci maddenin henüz blog yazarlarına uygulanmamış olması. Endişelerimizden biri de gelecekte internette yazdıkları şeyler yüzünden bazı kişilere bu yasanın uygulanma ihtimali. Fakat henüz böyle bir şey olmadı.’

Türkiye’de, YouTube gibi video paylaşım siteleriyle, gelişmiş internet uygulamalarının yasaklanması, internet özgürlüğüne karşı önemli tehdit olarak gösteriliyor. Cook, şöyle konuşuyor:

‘Türkiye’ye özel sorunlar örneğin Youtube ve diğer video paylaşım sitelerinin yasaklanması konusuydu. Bunun yanı sıra, bazı fotoğraf paylaşım siteleri, bazı bloglar da engellendi.’

26,5 milyon internet kullanıcısı

Ancak Türkiye’deki blog yazarlarının güçlü olduğu ve zaman zaman hükümetin en hassas politikalarını dahi eleştirebildikleri ve kamuoyunu sansür konusunda bilgilendirmek istedikleri belirtiliyor. Sarah Cook, Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

‘Türkiye oldukça açık bir ülke konumunda. Blog yazarları ve insanlar, politik ya da sosyal içerikli her türlü konuyu konuşabiliyorlar. Ancak Çin gibi daha baskıcı yerlerde, hassas konuları tartışan insanları bulmak çok zor.’

Raporda bazı rakamsal veriler de bulunuyor. 2008 Mart ayı verilerine göre Türkiye’de, 26,5 milyon internet kullanıcısı var. İnternet kullanımında yaygınlık oranı yüzde 36,9. Cep telefonu abonelerinin sayısı ise 63,6 milyon. Bu verilere göre, yaygınlık oranı yüzde 90. Eylül 2007 tarihi verilerine göre, 3,2 milyon geniş bant bağlantısı olduğu tahmin ediliyor. Pek çok kullanıcının işyeri, üniversite ve internet kahvelerinden internete ulaştığı ancak sınırlı telekomünikasyon hizmetleri ve hatta bazı bölgelerdeki elektrik sıkıntısı gibi yetersiz altyapı koşulları nedeniyle, vatandaşların özellikle evlerden internete erişim sağlamakta güçlükle karşılaşabildiği kaydediliyor.

YouTube, bir yılda 11 kez engellendi

Rapora göre, Türkiye’de en son YouTube, Kliptube ve Dailymotion gibi video paylaşım siteleri ile WordPress, Blogspot ve Google groups gibi uygulamalar ve Slide gibi fotoğraf paylaşım sitelerine erişim engellendi. Youtube, bir yıl içinde 11 kez yasaklandı. Raporda, pek çok durumda yasakların hükümetin hoşuna gitmeyen içeriklerin dolaşımını önleme yönündeki çabaları olduğu iddia ediliyor. Cook, şunları söylüyor:

‘Türkiye’de yasayla erişimi engellenen sitelerin çoğunun pornografik ya da şiddet içerikli siteler olduğu belirtiliyor. Fakat aynı zamanda kamuoyunu ilgilendiren daha fazla siyasi içerikli sitelerin de engellendiğini söyleyebiliriz. Örneğin, Türkiye’nin kurucusu Atatürk, ordu ya da insan haklarıyla ilgili bazı siteler de hedef alındı. Neyin engellenip neyin engellenmeyeceği konusunun çok şeffaf olmadığı yönünde endişelerimiz var.’

Kararlarda şeffaflık endişesi

Rapora göre, Türkiye’de internet kahveleri de düzenleme ve kayda tabi tutuluyor. Sadece kaymakamlıktan belge aldıkları takdirde faaliyet gösterebilecekleri ifade ediliyor. İzinsiz faaliyette bulunanların 3 bin ila 15 bin lira arasında cezaya tabii tutulduğu bilgisi yer alıyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan da söz edilen raporda, kurumun yönetim kurulunun hükümet tarafından atanmasının, kurumun bağımsızlığı ve karar alma sürecindeki şeffaflık önünde potansiyel bir tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Cook, Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada bu konuya ‘Bazı durumlarda kararlar mahkeme tarafından veriliyor. Ancak kararların çoğu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca alınıyor. Bu onlara büyük bir güç sağlıyor’ sözleriyle açıklık getiriyor.

Öte yandan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, 2007’den bu yana 1721 internet sitesinin erişiminin engellendiği duyuruldu. Erişimin engellenmesinin nedenleri başında ”çocukların cinsel istismarı” yer alıyor. Atatürk aleyhine işlenen suçlar, diğer yandan kumar, fuhuş, müstehcenlik ve uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma gibi nedenler de erişimin engellenme nedenleri arasında sayılıyor.

DW, 03-04-2009 19.06 (TSİ)