Bianet: İHD “Lahika”yı Yargıya Taşıyor

Bianet: İHD “Lahika”yı Yargıya Taşıyor

İHD, derneği ve TESEV’i ‘TSK ve Cumhuriyet karşıtı’ olarak sınıflandıran ve Genelkurmay’da hazırlandığı öne sürülen eylem planını mahkemeye götürüyor. Dernek Başkanı Türkdoğan, ‘Bu iddia doğruysa, ortada örgütlü bir suç var. Faillerin bulunmasını isteyeceğiz’ dedi.

Tolga KORKUT, tolgakorkut@bianet.org
Ankara – BİA Haber Merkezi, 16 Kasım 2009, Pazartesi

İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Öztürk Türkdoğan, Genelkurmay’da hazırlandığı öne sürülen, kendilerini ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nı (TESEV) ‘cumhuriyet silahlı kuvvetler karşıtı’ olarak gösteren belgeyi yargıya taşıyacaklarını açıkladı.

bianet’in görüştüğü Türkdoğan, ‘Bu iddiaların doğru olup olmadığını, belge varsa kimin hazırladığını bilmiyoruz. Ama bunu bulmak savcıların görevi’ diye konuştu.

Türkdoğan, bu belge eğer Ergenekon soruşturması kapsamında bir iddianamede yer alırsa, davaya müdahil olmak için de başvuracaklarını söyledi.

Taraf gazetesinin bugünkü haberine göre, ‘Lahika 1’ adlı eylem planı, sivil toplum örgütlerinin karalanmasını ve kamuoyunda ‘saygınlıklarının ortadan kaldırılmasını’ öngörüyor. Plana göre, ‘gri ve kara yöntemlerle üretilen malzemeler, kamuoyuna dolaylı olarak yansıtılacak.’ Bu malzemelerde, özetle STK’lerin ve hak örgütlerinin ‘yabancı güç merkezlerinin hizmetinde oldukları, Türkiye düşmanlarından para aldıkları, çalışmalarının yalan ve iftiralarla dolu olduğu’ yer alacak.
‘Örgütlü suça girer’

Türkdoğan iddiaların doğru olması halinde, bunun ‘suç işlemek için örgüt kurmak’, ayrıca dernek ve üyelerinin kişilik haklarına saldırı kapsamında olacağını dile getirdi.

‘Anayasada, ‘Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı bir devlettir’ yazıyor. İnsan haklarını korumak için çalışma yapan bir örgütü engellemeye yönelik bir faaliyet, ciddi bir suçtur.

‘Bu süreçlerin bize verdiği zarar ortada. Yıllardır etkinliklerimize yer vermeyerek, engelleyerek, karalayarak Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin insan hakları çalışmaları baltalanmış durumda.

‘Bunun aydın, yazar, akademisyen çevresinde yeniden değerlendirilmesi erek. Bu kişilerin insan hakları örgütlerine bakışındaki olumsuzlukların kaynağı bu tür belgelerdir. Önemli olan kamuoyunun bunu algılaması, anlaması.’ (TK)