Cyber-Rights.Org.TR Basın Bildirisi – http://privacy.cyber-rights.org.tr/
SANSÜR GENİŞLEDİ – ERİŞİME ENGELLENECEK İÇERİKLERE BİR YENİSİ EKLENDİ
13 TEMMUZ 2010 (ANKARA/İSTANBUL) – İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak bugün yaptıkları açıklama ile sansürlenecek içerikler kapsamına hatalı ve noksan olarak basıldığı veya yayımlandığı Diyanet İşleri Başkanlığı kapsamında oluşturulacak olan yeni bir Kurul tarafından tespit edilen mushaf ve cüzler ile sesli ve görüntülü Kur’an-ı Kerim yayınlarının da eklendiğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkinda Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yapılan değişiklik uyarınca Hatalı ve noksan olarak basıldığı veya yayımlandığı yeni kurulan Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu tarafından tespit edilen mushaf ve cüzler ile sesli ve görüntülü Kur’an-ı Kerim yayınları, Başkanlığın müracaatı üzerine, yayımın yapıldığı yer sulh hukuk mahkemesi kararı ile toplatılacak ve imha edilecek. Beşinci fıkra kapsamına giren yayının İnternet ortamında yapılması halinde, Başkanlığın müracaatı üzerine, sulh hukuk mahkemesi bu yayınla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı verilecek. Kanun 13 Temmuz 2010 Salı günü Resmî Gazete’de (Sayı : 27640) yayınlandı.
Yeni yasaya göre 5651 sayılı Yasa’da izlenen usulden farklı bir usul öngörülüyor. Buna göre, söz konusu içeriğe erişimin engellenmesi kararı Diyanet İşleri Başkanlığı talebi üzerine hukuk mahkemeleri tarafından verilecek ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın res’en erişim engelleme yetkisi olmayacak.
Akdeniz ve Altıparmak yeni düzenlemenin hem esas hem de usul açısından endişe verici olduğunu vurguladılar. Açıklamaya göre, laik bir hukuk düzeninde bir idari birimin İnternet sitelerinin dini içeriğine müdahale etmesinin kabul edilemez olması bir yana, düzenleme Anayasa’da öngörülen temel haklar rejimine de her yönüyle aykırı bulunuyor. Anayasa’nın 13. maddesine göre temel haklar ve özgürlükler ancak Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere göre sınırlandırılabilirler. Ne var ki ne Anayasanın din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24. maddesi ne de 26. maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti yasada gösterilen türden bir gerekçeyle hakların sınırlandırılmasını mümkün kılıyor.
Aynı şekilde 13. madde düzenlemelerin demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine aykırı olamayacağını düzenliyor. Oysa düzenleme, dini farklı yorumlayanlar kadar eleştirel yaklaşanların da inanç özgürlüğünü tehdit ettiği için hem demokratik toplum düzenine hem de laik Cumhuriyet gereklerine aykırı bulunuyor.
Akdeniz ve Altıparmak, yeni düzenlemenin usul açısından da endişe verici olduğunu belirttiler. Türkiye’de sansür mekanizmasının giderek dağınık ve takibi imkansız bir hale büründüğünü belirten Akdeniz ve Altıparmak, Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilen yetkiyle farklı kamu idare ve kurumlarına sansür yapma yolunun açıldığını belirttiler. İlgili yasanın uygulanmaya başlanması ile çok sayıda yeni sansür uygulamasının gündemimize girmesinin söz konusu olduğunun altını çizdiler.
13 Temmuz 2010 SALI Resmî Gazete Sayı : 27640
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6002 Kabul Tarihi: 1/7/2010
MADDE 5- 633 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu:
MADDE 6- Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu, bir başkan ile sekiz üyeden oluşur. Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri beş yıldır. Süresi sona erenler yeniden atanabilir.
Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkan ve üyelerinde aşağıdaki nitelikler aranır:
a) Başkanlıkta en az üç yıl görev yapmış olmak.
b) Dini yüksek öğrenim mezunu olmak.
c) Hafız olmak.
d) Aşere, takrib, tayyibe alanında yetkinliği Başkanlıkça kabul edilmiş olmak veya tefsir alanında doktora yapmış olmak.
Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Mushafların, cüzlerin, mealli mushafların ve Kur’an-ı Kerim metinlerinin hatasız ve eksiksiz basım ve yayımını sağlamak üzere kontrol ettikten sonra mühürlemek veya onaylamak.
b) Hatalı ve noksan olarak basılan veya yayımlanan mushaf ve cüzler ile sesli veya görüntülü Kur’an-ı Kerim yayınlarını tespit etmek.
c) Kıraat ilmi ile ilgili çalışmalar yapmak ve arşiv oluşturmak.
Basımcı ve yayımcılar, basım ve yayımını yaptıkları mushaf ve cüzler ile sesli ve görüntülü Kur’an-ı Kerim yayınlarından imzalı ikişer adedini Başkanlığa gönderir.
Hatalı ve noksan olarak basıldığı veya yayımlandığı Kurul tarafından tespit edilen mushaf ve cüzler ile sesli ve görüntülü Kur’an-ı Kerim yayınları, Başkanlığın müracaatı üzerine, yayımın yapıldığı yer sulh hukuk mahkemesi kararı ile toplatılır ve imha edilir.
Beşinci fıkra kapsamına giren yayının internet ortamında yapılması halinde, Başkanlığın müracaatı üzerine, sulh hukuk mahkemesi bu yayınla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı verir. Bu kararın bir örneği gereği yapılmak üzere Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına gönderilir.
Sulh hukuk mahkemesinin beşinci ve altıncı fıkralar hükümlerine göre verdiği kararlara ve Başkanlığın talebinin reddine dair kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren iki hafta içinde asliye hukuk mahkemesinde itiraz yoluna gidilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
Toplatma ve imha kararına veya erişimin engellenmesi kararına itiraz edilmiş olması, karara konu teşkil eden yayınların toplatılmasına ve erişimin engellenmesine engel teşkil etmez.
Toplatma ve imha kararına konu teşkil eden yayınlar, bu karara süresi içinde itiraz edilmediği veya yapılan itiraz reddedildiği takdirde imha edilir.”