AİHM internet sansürü kararlarını inceliyor
AİHM, Türkiye’den internet sansürü nedeniyle yapılan iki başvuruyu kabul etti. Mahkemeden olumlu karar çıkması durumunda, erişimi engellenen 10 bine yakın internet sitesi bakımından emsal olacak. Ayrıca blogspot.com’un kapatılması üzerine suç duyuruları da yapılıyor.
09 Mart 2011 Çarşamba – 16:58
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ahmet Yıldırım tarafından, Alternatif Bilişim Derneği aracılığıyla Google Sites’in kapatılması ve Yaman Akdeniz tarafından last.fm’in engellenmesi ile ilgili başvuruyu (No. 20877/10) incelemeye aldı. Bu başvurular Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesinin ihlali iddiası ile Strasbourg’a geçtiğimiz sene içinde iç hukuk yolları tamamen tüketildikten sonra taşınmıştı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 31 Ocak 2011 tarihinde taraf ülke Türkiye’ye bu iki başvuruyu birleştirerek incelemeye aldığını bildirdi. 16 Şubat 2011 tarihinde de iki başvurunun özetini ve hükümete yönlendirilen soruları mahkemenin web sitesinden yayınladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükümete bu başvurularla ilgili cevap vermek için 9 Haziran 2011 tarihine kadar süre tanıdı. Kitle örgütlerinin de müdahil olma süreci başladı. Bu başvurularla ilgili görüşler 24 Nisan 2011 tarihine kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekiyor.
AV. KAYMAK: EMSAL TEŞKİL EDEBİLİR
Alternatif Bilişim Derneği Hukuk Danışmanı Ayşe Kaymak kararın, internete yönelik sansürün ve erişim engelleme kararlarının arttığı bir dönemde emsal olacak nitelikte olduğunu vurguladı.
Kaymak, başvuruda Google Sites kullanıcısı Ahmet Yıldırım’ın bir ilgisi bulunmamasına rağmen; eğitim ve iletişim hakkı başta olmak üzere her türlü görüş ve düşüncenin özgürce ifade edilebilmesi, haber alma-yayma, bilgi edinme hak ve özgürlüğü gibi haklarını kullanması ihlal edildiğine dikkat çektiklerini belirtti. Ayşe Kaymak, ‘Yaptığımız bütün itirazlar sonuçsuz kaldığı için bu durumu AİHM’e taşımış bulunmaktayız. İç hukuk olarak tanımladığımız tüm ulusal mevzuatta bu ihlallere yönelik etkili bir başvuru yolu bulunmadığı için AİHM’nin vereceği karar oldukça önemli. Bu nedenle internete yönelik sansüre karşı hukuki yolların açılması bakamından bu tür dava ve başvuruları takip etmek ve yaygınlaştırmak gerekir’ şeklinde konuştu.
ERİŞİM ENGELLERİ TOPTAN CEZALANDIRMA
Av. Kaymak, yasaklamaların ağır sonuçlarına dikkat çekti, ‘Çünkü, bugün erişim engelleme kararları sadece hukuka aykırı içeriğe yönelik uygulanmamakta; diğer bütün kullanıcıların anayasada ve AİHS’de tanımlanmış temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmekte. Bu kararlar; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ile güvence altına alınmış bulunan, haber alma, yayma, bilgi edinme ve ifade özgürlüğünü kullanma hakkını ortadan kaldıran uygulamalara neden olmakta ve bu nedenle de ağır sonuçlar doğurmaktadır’ dedi.
Cyber-Rights.Org.TR adına konuşan Doç. Dr. Yaman Akdeniz ise ‘Bir çok kez Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ‘fikir özgürlüğü söz konusu olan (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki) davalarda savunma yapmama kararı’ alındığının altı çizilirken, bu politik kararın söz konusu AİHM başvurusuyla ilgili uygulanıp uygulanmayacağını ancak Haziran 2011 içinde göreceğiz’ dedi. Ayrıca Akdeniz, Strasbourg Mahkemesi’nin İnternet sansürleri ile ilgili incelemeye aldığı bu iki başvurunun sadece Türkiye açısından değil aynı zamanda Avrupa Konseyi’ne üye bütün ülkeler açısından önem taşıdığını vurguladı.
BLOGSPOT.COM İÇİN DE BAŞVURU YAPILDI
blogspot.com’un erişime engellenmesinin ardından travelmindidilka.blogspot.com adlı Eylül 2010’dan beri gezi içerikli yayın yapan blog sahibi İdil Elveriş adına 4 Mart Cuma günü Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına itiraz edilmişti.
İNETD (İnternet Teknolojileri Derneği), erişimin kapatılması kararında etkisi olan tüm kurumlar hakkında suç duyurusunda bulundu. İNETD erişime engelleme nedeniyle, Digitürk ve LigTV ile Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, Diyarbakır 5. Asliye Hakimliği ve BTK yani Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu dilekçesinde, Lig TV yayınlarını izinsiz yayınlayan şirketlerin engellemesinde alan adını temel alan yasaklama sistemi yerine IP bazlı yasaklamaya gidilmesinin doğurduğu mağduriyet dile getirildi. Başvurulan bu yöntemden ötürü olayla hiçbir alakası olmayan milyonlarca blogçunun ve Google Harita Servisi gibi aynı IP üzerinden hizmet veren Google hizmetlerini kullanan milyonlarca internet kullanıcısının yanısıra binlerce şirketin de mağdur edildiği vurgulandı.
Başvuruda, ‘LigTV’nin maçlarını izinsiz yayınladığı ileri sürülen altalan adını yasaklamak mümkünken 4 milyon blog sahibi Türk vatandaşına sansür uygulamak ve milyonlarca Türk vatandaşını suç unsuru içermeyen weblere ve binlerce şirketin hizmet alıp, iş yaptığı Google Hizmetlerine erişimini engellemek ya da aksatmak, kanımızca görevi ihmaldir.’ denildi.
Alan adı yerine IP temelli uygulama, bazı apartman dairelerinde suç işlendiği gerekçesiyle, koca bir mahallenin hatta şehrin dünya ile bağlantısına kesme kararına benzetildi.
Etha