İnternet ortamında yayınlar yoluyla işlenen suçlara ağır yaptırımlar geliyor

 
İnternet ortamında yayınlar yoluyla işlenen suçlara ağır yaptırımlar geliyor.

AK Parti’nin internette denetim ve yaptırımların genişletilmesine ilişkin verdiği kanun teklifinin, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba kanun tasarısına taşınarak alt komisyonda kabul edildi. Düzenlemeyle internet yayıncılığı ile internet ortamında yapılan yayınlar yoluyla işlenen suçlara ağır denetim ve yaptırım geliyor. Tasarıya göre; siteler mahkeme kararı olmadan da kapatılabilecek. Özel hayatın gizliliğinin ihlali veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması nedenlerine dayalı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan TİB Başkanı veya ilgili Bakan emri ile erişim Başkanlık tarafından yapılacak.

ALT KOMİSYONDA KABUL EDİLDİ

T24’ten Muzaffer Gençdoğan’ın haberine göre, AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Armağan Uslu ve arkadaşları tarafından geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifinin tüm maddeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki ‘Torba’ Kanun Tasarısına taşınarak alt komisyonda kabul edildi. Plan ve Bütçe Komisyonu, önümüzdeki Salı günü, söz konusu değişiklikleri görüşmek için toplanacak.

YENİ MADDELER EKLENDİ

TBMM Plan ve Bütçe alt komisyonunun dünkü toplantısında, ‘torba tasarı’ olarak adlandırılan ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’, çok sayıda yeni madde eklenerek değiştirildi. 102 maddelik Tasarı, yeni eklenenler ile 130 maddeyi aştı.

ERİŞİM ENGELLENMESİ YENİDEN TANIMLANDI

‘Torba’ Kanun Tasarısına göre, internet ortamında yapılan yayınlarda, şikayet konusu içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesi, uygulamada yaşanan sorunlar nedeniyle yeniden tanımlandı. Halen uygulamada ‘bütün dünyadan ulaşılamaz kılınması’ şeklinde anlaşılan erişimin engellenmesi ‘alan adı, IP adresi ve içeriğe (URL) erişim ve benzeri yöntemler kullanılarak’ yapılacak. İçeriğin yayından çıkarılması ise ‘içerik veya yer sağlayıcılar tarafından içeriğin sunuculardan veya barındırılan içerikten çıkarılması’ şeklinde yeniden tanımlandı.

TİB’İN İSTEDİĞİ BİLGİLERİ VERMEK ZORUNLU

Değişikliğe göre, içerik sağlayıcı, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının talep ettiği bilgileri vermekle zorunlu olacak ve Başkanlığın bildirdiği tedbirleri alacak.

Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, kendisine bildirilmesinden itibaren yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Ayrıca, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere saklayacak, bütünlük ve gizliliğini de koruyacak.

Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya ilgili Kanundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında 10 bin lira ile 100 bin lira arasında idare para cezası uygulanabilecek.

ERİŞİM SAĞLAYICILARI BİRLİĞİ KURULUYOR

Alt Komisyonun kabul ettiği tasarıya göre, erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasını sağlamak üzere ‘Erişim Sağlayıcıları Birliği’ kurulacak. Özel hukuk tüzel kişiliğine sahip merkezi Ankara’da olacak. Birliğin çalışma usul ve esasları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca onaylanacak. Tüzükle belirlenecek. Birlik, Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla oluşturulacak. Birlik, erişimin engellenmesi dahil, kendisine gönderilen kararlara itiraz edebilecek. Birliğin gelirlerini, katılan üyeler sağlayacak. Düzenlemeye göre, Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları, faaliyette bulunamayacak.

HAPİS CEZASI YERİNE PARA CEZASI

Tasarıyla, erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesinin yaptırımı olan altı aydan iki yıla kadar hapis cezası kaldırılarak yerine 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası getiriliyor. Yanısıra, TİB Başkanı’nın resen erişimi engelleme yetkisi, yurt içi ve yurt dışı ayrımı olmaksızın ‘fuhuş, müstehcenlik ve çocukların cinsel istismarı’ ile sınırlandırılıyor.

TİB BAŞKANI VEYA BAKAN EMRİ YETERLİ OLACAK

Tasarıya göre, özel hayatın gizliliğinin ihlali veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması nedenlerine dayalı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan TİB Başkanı veya ilgili Bakan emri ile erişim Başkanlık tarafından yapılacak.

Özel hayatın gizliliğine ilişkin erişimin engellenmesine yönelik yapılan başvuru, ilgili sulh ceza mahkemesi tarafından en geç 48 saat içinde karara bağlanacak. Aksi halde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkacak.

İNTERNET KAFELERE YAPTIRIM

Tasarıya göre, başta internet kafeler olmak üzere ticari amaçlı olup olmadığına bakılmaksızın tüm toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulmasına ilişkin tedbirleri almak zorunda olacak. Yönetmelikle belirlenecek yükümlülükleri ihlal eden ticari amaçlı toplu kullanım sağlayıcılarına mülki amir tarafından uyarma, 1.000-15.000 lira arasında idari para cezası veya üç gün ticari faaliyetlerden men cezası verilebilecek.

BAKANLIĞA VE TİB’E YETKİ

Tasarı ile, daha önce oluşturulan ‘Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı ile Ulusal Siber Güvenlik Kurulu’nun hukuki alt yapısı hazırlanıyor. Tasarı, bu konularda Ulaştırma Bakanlığı ile TİB’e bazı yetkiler verilmesini de öngörüyor.

TİB BAŞKANI VE PERSONELİNE KORUMA KALKANI

Tasarı ile Telekomünikasyon İletişim Başkanı ile personeline ceza soruşturmasıyla ilgili ‘koruma kalkanı’ getiriliyor. Buna göre, TİB Başkanlığı personelinin, yaptıkları görevin niteliğinden doğan veya görevin yerine getirilmesi sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında ceza soruşturması açılmasına TİB Başkanı için ilgili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, diğer personel için ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı’nın izni aranacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, önümüzdeki Salı günü yapacağı toplantıda, alt komisyonda kabul edilen ‘Torba’ Tasarıyı görüşerek aynen veya bazı değişikliklerle karara bağlayacak.

Zaman yazarı Hüseyin Gülerce, “Daha önce yaşanmamış bir operasyonu yaşayacağız. Pazartesi de başlayabilir, Uzakdoğu ziyareti sonrası da” dedi.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla tırmanan AK Parti-Gülen Cemaati arasındaki gerilimle ilgili twitter hesabı, köşesi ve tv programlarında değerlendirmelerde bulunan Gülerce’den son gelişmelere ilişkin de açıklamalar geldi. 

Bir televizyon programında konuşan Gülerce, Hükümet’in Emniyet içerisindeki operasyonuna dikkat çekerek, ‘Çok büyük bir fırtına geliyor, diyorum. Bunu bazı siteler tehdit ediyor, diye veriyor. ‘Fırtına geliyor’ dediğiniz zaman, tehdit değil, tedbirinizi alın, demektir. Ben ‘sıkı duralım’ diyorum. Bu olay ne Selçuklu’da yaşandı ne Osmanlı’da. Böyle yangın Sünniler arasında hiç yaşanmadı. Tedbir hükümete yönelik tabii. 700-bin polisin yeri değişti. Herkesin burada dikkat çekeceği şey, hukuk. Yanlış yapanlar hukuk çevresinde değerlendirilsin’ dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘tahrik edenlerin olduğunu’ öne süren Hüseyin Gülerce, yeni operasyonların yapılacağını belirtirken, ‘Paralel yapıya bir operasyon geliyor. Başbakan’ın dünkü toplantısı da bunun bir göstergesidir. Başbakan, toplantıya kendisini eleştirmeyen isimleri çağırdı. Bu, şunu gösteriyor; Başbakan bir karar vermiş, kendisine destek veren gazetecilere bu fikrini açıkladı. Daha önce yaşanmamış bir operasyonu yaşayacağız. Pazartesi de başlayabilir, Uzakdoğu ziyareti sonrası da. Ama böyle bir operasyonu daha önce Türkiye görmedi. Bu toplantıdan çıkan ana fikir, Başbakan’ın operasyon konusunda kararlı olması.

‘HİZMET HAREKETİ DE YANLIŞLAR YAPTI’

Netice ne olursa olsun, büyük sıkıntılar yaşayacağız. Daha önce Hizmet Hareketine böyle bir bakış açısı olmamıştır. Bu olaydan yara almadan kimse çıkamaz. Bu kasırganın şu anda sadece ben değil, Sayın Baykal da farkında. Sayın Cumhurbaşkanı televizyona çıkmıyordu. Neden çıktı? Neden Gül, Fehmi Koru’yu ABD’ye Gülen’in yanına gönderdi?’

Gülerce, Cemaat’in de yanlışlar yaptığını vurgulayarak, ‘Hizmet Hareketi de yanlışlar yaptı. Öz eleştiri yapılmalı’ ifadelerini kullandı. Fethullah Gülen’i yanlış yönlendirenlerin de olduğunu aktaran Gülerce, Gülen tarafından Erdoğan’a yazıldığı söylenen mektupla ilgili olarak da ‘Mektup 21 Aralık’ta gönderildi. Mektup, Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yazıldı. Sayın Cumhurbaşkanı, bir hal çare bulmak için Fehmi Koru’dan ricacı olmuş. Cumhurbaşkanı, Başbakan Erdoğan’a ‘böyle bir mektup var sizin de okumanız isteniyor’ deyip okutmuştur’ şeklinde konuştu. (ANKA)