Tebligat yapılmalıydı: ” Tebligat yapılmalıydı
* İnternet Hukuku Uzmanı Avukat Başak Purut: Bu karar tam anlamıyla hukuk skandalı. Verilen karar Adnan Oktar ile ilgili herhangi bir yayın yapmayı engelliyor. Bu bir tedbir değil sansür halini almış. Oysa kişilik haklarına hakaret içeriği olan bir yayın tespit etmişse bu konuda özel bir yasa var. Bu yasa bir yıldan fazla bir süredir yürürlükte. 5651 Sayılı yasanın 9’uncu maddesine göre karar veren pek çok mahkeme var. Ancak halen birçok mahkeme de mevcut Medeni Kanun’un ilgili maddelerine göre, yani genel hükümler çerçevesinde tedbir kararı veriyor. Verilen tedbir kararı orantılı ve mantıklı olsa, her iki kanuna göre de hüküm verilmesi kabul edilebilir. Ancak VATAN Gazetesi gibi adresi ve sahibi belli, erişilebilir bir site hakkında bir okuyucu yorumu nedeniyle tümden kapatma cezası verilmesi, herhangi bir tebligata da gerek görülmemesi orantısız ve ağırdır. Böyle bir durumda VATAN’a tebligat yapılabilirdi. Ancak doğrudan uygulanabilecek en ağır yaptırımın uygulanmış olması hukuka ve mantığa aykırıdır. Tedbir kararının şekline ve nasıl uygulanacağına mahkeme karar verir. Mahkeme burada gerekli muhakemeyi yapıp VATAN Gazetesi’nin sahibi belli olmayan ve art niyetli yayın yapmak için kurulmuş bir siteyle aynı kefeye koymamalıdır.
İçerik çıkartılmalıydı
* Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı Fikret İlkiz: 5651 sayılı yasanın 9’uncu maddesine göre uygulama yapılmış olsaydı, önce şikayet edenin, içerik sağlayıcıya başvurması gerekirdi. Ancak burada böyle bir uygulama yapılmamış ve doğrudan Medeni Kanun’un 24 ve 25’inci maddeleri uygulanmış. Burada sitenin tamamının kapatılması konusunda karar verilmemesi gerekirdi. Adnan Oktar’ın kişilik haklarına hakaret içerdiği iddia edilen bölümünün yayından kaldırılması yönünde karar vermeliydi. Çünkü bütün site kapandığında okuyucuların diğer haberlere ulaşma hakkı engellenmiş oluyor. Bu noktada ihtiyati tedbir kararı alınabilir ama sitenin tamamı değil sadece karar alınan bölümün kapatılması gerekir. “