O gece sabaha kadar çalıştık, teşekkür beklerdik – Hürriyet
13 Mayıs 2010, Fatih ÇEKİRGE
Baykal’ı istifaya götüren kasetin yayınlandığı gece neler yaşandığı sorusu yavaş yavaş aydınlanıyor.
Görüntüleri gece boyu internet sitelerinden kaldırtan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la konuşuyoruz.
Binali Bey o geceyi şöyle anlatıyor:
”Görüntülerin internette yayınlandığını öğrendiğimiz an Sayın Başbakan ”Bir şeyler yapın, derhal durdurun” dedi. Derhal Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı (TİB) aradım. Arkadaşlarımızı yataklarından kaldırtıp bakanlığa getirttik.”
Binali Yıldırım bunları anlatırken masasından bazı kağıtlar çıkarıp gösteriyor.
Kağıtlarda hangi internet sitesinde saat kaçta müdahale edildiği internet sitelerinin ana sayfalarının kopyalarıyla birlikte görünüyor.
Ulaştırma Bakanı şöyle devam ediyor:
”Saat farkı olduğu için Amerika ile temasları biraz zorlanarak başlatabildik. Bu arada aramızda uluslararası anlaşmalar yani siber anlaşma olmadığı için tamamiyle ikili ilişkilerle çözebildik. Örneğin Facebook’la, sonra Google ile… Ve en önemlisi ‘metacafe’ denilen o internet paylaşım sitesini güçlükle bulduk. Yetkililerine ulaştık. Tabi bunlar olurken zaman geçti. Bu arada arkadaşlarımız Türkiye girişlerini kontrol altına almaya çalıştı. Girişlerin sayısını an be an kontrol ettiler. Nihayet ‘metacafe’ye de ulaşıldı.”
Binali Yıldırım o gece yaşanan bu gelişmeleri anlatırken duruyor ve şöyle bir ifade kullanıyor:
”Sayın Başbakan bu konularda çok hassastır. Sonuçta bir özel hayat meselesi var, aile meselesi var. Bu nedenle de ben an be an bilgi aldım.”
GÜN AĞARIRKEN
Binali Bey, ”görüntü karartmasının” sonraki bölümlerini ise şöyle aktarıyor:
”Bu arada tabii arkadaşlarımız irili ufaklı bütün siteleri tarıyorlar ve buldukları an IP adreslerini tespit ediyor ve rica ederek görüntüleri kaldırtıyorlar. Bu çalışma sabaha kadar sürüyor. Doğrusu arkadaşlarımız gece yarısından sabaha kadar inanılmayacak bir özveri ile çalıştılar. Bir merkezden yürütülen bu olay, siber sorunlar için TİB gibi bir kurumun ne kadar önemli olduğunu da ortaya koymuştur.”
Sohbetin bu noktasında Binali Bey’e soruyorum:
– Peki Sayın Baykal neden bu konuyla ilgili iktidarı suçluyor?
Bakan Yıldırım bu soruya da büyük bir açık yüreklilikle şu cevabı veriyor:
”Doğrusu çok şaşırdık. Bunu anlamak, izah etmek mümkün değil. İşte size anlattım. Bizzat yaşadığım olayları, Başbakanımızın talimatını, olaya gösterdiği hassassiyeti, sabaha kadar arkadaşlarımızın nasıl çalıştığını anlattım. Doğrusu bu yapılanlar için bir teşekkür beklerdik. En azından sabaha kadar çalışan arkadaşlarımız bir teşekkür beklerdi.”
Evet gece yarısı başlayan ve Türk siyasi hayatına damgasını vuran kaset olayının yankıları sürüyor.
Deniz Baykal’ın iktidarı sorumlu tuttuğu açıklamaların ardından ”Peki o gece ne olmuştu” sorusu önem kazanmıştı.
O gece ne olduğunu, siber operasyonu yürüten Binali Yıldırım’dan dinledik.
Sevgili okurlar gece yarısı bir görüntünün ortaya çıkmasıyla başlayan Deniz Baykal’ın istifasına kadar giden ve Baykal’ın iktidarı suçlamasıyla bir iktidar-muhalefet çatışmasına dönüşen ve bugün CHP kulislerinde iki grup arasında mücadeleyi başlatan olaylar dinmiyor.
Şimdi Ankara’da CHP kulislerindeki başkanlık yarışının, Deniz Baykal’ın dönüp dönmeyeceği sorusunun, Önder Sav’ın parti teşkilatında yarattığı ‘psikolojik baskı’nın fotoğrafını çekmeye devam ediyorum.
Bugün Kılıçdaroğlu’nun ne yapacağı sorusunun izini süreceğiz.
Gün içinde görüşmek üzere…..