EĞİTİM SEN Erişim Engellemesi Basın Açıklaması

EĞİTİM SEN – Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası **: “İnternet Sitemizin Kapatılmasını, Bilime ve Bilimsel Düşünceye Karşı Yapılmış Bir Müdahale Olarak Değerlendiriyoruz! – 2008-09-27

Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ın internet sitemizin erişime engellenmesi konusunda sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ile birlikte yapmış olduğu açıklama:

Eğitim Sen’in web sayfası, kamuoyunda ‘Harun Yahya’ olarak bilinen Adnan Oktar’ın Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden aldırmış olduğu bir kararla, 24 Eylül 2008 tarihinden bugüne kadar engellenmiştir. 24 Eylül 2008 Çarşamba günü sabah saat 09.40’dan itibaren Eğitim Sen’in internet sitesine girenler, son dönemde örneklerine sıkça karşılaştığımız ‘Bu Siteye Erişim Mahkeme Kararıyla Engellenmiştir’ ifadesini görmüşlerdir.

Eğitim Sen Genel Merkezine bu konuyla ilgili daha önce herhangi bir yasal uyarı ya da tebligat yapılmaması nedeniyle, engellemenin hangi gerekçeyle yapıldığı ancak yapmış olduğumuz girişimler sonucunda anlaşılabilmiştir.

Eğitim Sen’in internet sitesi, günde binlerce kişinin ziyaret edilen ve sendikal faaliyetlerimizi kolaylaştıran, güçlendiren bir işlev görmesi nedeniyle bizim için önemlidir. Dolayısıyla erişim engellemesi, aynı zamanda sendikamızın faaliyet alanlarından birisinin engellenmesi anlamını taşımaktadır.

Eğitim Sen’in internet sitesinin, kamuoyunda evrensel ve bilimsel bir gerçek olarak kabul edilen evrim teorisine karşı ‘yaradılış teorisini’ savunmasıyla ünlenen Adnan Hoca’cılar tarafından biyoloji öğretmenlerine gönderilen ‘Yaradılış Atlası’ ile ilgili olarak yaptığı açıklama gerekçe gösterilerek erişime engellenmiş olması, her açıdan sorgulanması gereken bir durumdur.

5187 Sayılı Basın Yasasının ‘Düzeltme ve cevap’ başlıklı 14. maddesi gereğince ‘Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde cevap ve düzeltme metni göndereceği’ belirtilmektedir. ‘İhtiyati Tedbir’ isteyen ve Harun Yahya adını kullanan Adnan OKTAR tarafından sendikanın internet sitesinde yayımlanan bu basın açıklaması ile ilgili olarak süresi içinde ‘Cevap ve Düzeltme’ isteminde bulunulmamıştır. ‘Okullara Ücretsiz Gönderilen Harun Yahya İmzalı ‘Yaratılış Atlası’ İle Ne amaçlanıyor’ konulu bir basın açıklaması bundan 19 ay önce 28 Şubat 2007 tarihinde yapılmıştır.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Yasanın ‘Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi’ başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; internet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilebilecektir.

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1) İntihara yönlendirme (madde 84),

2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),

3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),

4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),

5) Müstehcenlik (madde 226),

6) Fuhuş (madde 227),

7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçları.

b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.

Erişimin engellenmesi kararının verilebileceği haller yasada tek tek sayılmıştır. Sendikamızın web sitesinde belirtilen kapsamda bir yayım yoktur. Böyle bir yayım olmadığı halde, siteye erişimin engellenmesi sonucunu doğuracak bir kararla ihtiyati tedbir kararının verilmesi 5651 sayılı Yasaya açıkça aykırıdır.

Eğitim Sen’in internet sitesi ile birlikte iki internet sitesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini istenmiştir. Mahkeme, her üç sitede yer alan haberleri tek bir haber gibi değerlendirmiş ve aynı kararla her üç siteye de erişimin engellenmesi yönünde karar vermiştir. Bu karar, Eğitim Sen’in başkalarının eylem ve etkinliklerinden sorumlu tutulması anlamına gelmektedir.

İhtiyati tedbir isteyen Adnan OKTAR’ın adresi Kadıköy/İSTANBUL, Eğitim Sen’in Genel Merkezi ise Çankaya/ANKARA’dır. Kural olarak ihtiyati tedbir istemi en çabuk ve en ucuz elde edilebilecek yere başvuruda bulunarak yapılır. Ancak başvuru her iki adreste değil, neden anlaşılmaz biçimde Gebze Asliye Hukuk Mahkemesine yapılmıştır?

Görüldüğü gibi sorun basit bir site kapatma sorunu değildir. Ülkemizde Harun Yahya adıyla özdeşleşen, bilimsel olarak ciddiye alınır bir yanı olmayan ‘yaradılışçı’ iddialar, arkasında küresel ve yerel iktidarlarca beslenen gericiliğin desteğini aldığından yaygın bir alanda faaliyet yürütüyorlar. Eğitim Sen’in internet sitesi, aynı zamanda çocuklarımızın zihninin bilim dışı safsatalarla doldurulmasına karşı çıktığı için kapatılmıştır.

Bir eğitim ve bilim örgütünün, bilimselliği kanıtlanmış gerçekleri ifade ettiği için ‘bilim dışı düşünceleri ifade etmekle’ suçlanması, üstelik bunun bir mahkeme kararı ile tescil edilmesinin akılla ve mantıkla izah edilebilir bir yanı yoktur.

Eğitim Sen, bugüne kadar hep bilimin, bilimsel gerçeklerin savunucusu olmuş, her türlü ırkçı, gerici ve bilim dışı safsataların, hurafelerin karşısında durmuş bir sendikadır. Savunduğumuz değerlerden üzerimizde en yoğun baskıların olduğu zamanlarda bile geri adım atmadığımız kamuoyu tarafından bilinmektedir. Bu nedenle bugün Eğitim Sen’in faaliyetlerini çeşitli şekillerde engellemeye çalışanlar, aynı zamanda bilimsel, demokratik ve laik eğitim mücadelemizi engellemek isteyenlerdir.

Eğitim Sen bu tür saldırılarla daha önce de karşı karşıya kalmış, ancak ilkelerinden ve savunduğu değerlerden taviz vermeyerek tutarlı ve kararlı çizgisini sürdürmüştür. Sendikamız internet sitesinin yapmış olduğumuz hukuki girişimler sonucunda yeniden açılmasına karar verilmiştir.

Basın yayın ve iletişim alanında sansürün giderek yaygınlaştığı, başbakanın bile basına ‘boykot’ çağrısı yaptığı bir ülkede, başta ifade özürlüğü olmak üzere, demokrasinin en temel ilkelerinden bile bahsetmek mümkün değildir.

Türkiye’de en temel özgürlüklerle bile bağdaşmayan bu tür engellemelerin bir kez daha yaşanmaması için, başta eğitim emekçileri ve bilim insanları olmak üzere, bu tür uygulamalardan rahatsızlık duyan herkesi hak ve özgürlüklerimiz için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”