Cumhuriyet: Bilgi kirliliği ve internete sansür itirafı

Cumhuriyet: Bilgi kirliliği ve internete sansür itirafı

Mehmet Sucu – Enternet

Günden güne gelişen teknoloji ile birlikte bilgi kirliliğinin her geçen gün daha da arttığı; bu artışın, firmalar ve insanlar arasındaki etkileşimi azalttığı ve iş verimliliğini düşürdüğü öne sürülüyor. Doğrudan posta, e-posta ve basılı dokümanlarla gelen bilgilerin yol açtığı karmaşayı çözmek için kişi ve kurumların önlem alması gerektiği belirtiliyor.

2007 yılında elektronik ortamda 281 exabyte (1 Exabyte veri = 1 milyar GB veri) büyüklüğünde bilgi üretildiği belirtiliyor ve 2011 yılına kadar bu büyüklüğün yüzde 640 oranında artması bekleniyor. LYRA Research’ün araştırmasına göre, geçen yıl tüm dünyada 15.2 trilyon kâğıt sayfa basıldı ve bu sayının önümüzdeki 10 yılda yüzde 30 oranında artması bekleniyor. Amerikan posta teşkilatının 2007 rakamlarına göre sadece ABD’de her gün 100.9 milyon parça doğrudan posta dağıtılıyor. Bu bilgiler dünyanın önemli teknoloji şirketlerinden Xerox tarafından duyuruldu.

Doğal olarak çalışanların işlerini aksatmasına neden olan bilgi kirliliğinin yarattığı bir de maliyet var tabii ki. Basex’in 2008 yılında yaptığı araştırma, bilgi kirliliğinin neden olduğu iş duraklamalarının yarattığı verimlilik kaybının yılda 650 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Accenture’un 2007 yılında yaptığı bir araştırmaya göre ise çalışanların yüzde 42’si haftada en az bir kez yanlış bilgi kullanmış. Xerox’un yaptığı araştırmaya göre de şirketler, dokümanlarını yönetmek için yıllık gelirinin yüzde 3’ü ile 5’i arasında bir harcama yapıyor. Bu harcama, birçok şirketin Ar-Ge faaliyetlerine yaptıkları yatırımlardan daha fazla.

***

Özellikle Türkçe sitelerde yer alan yanlış bilgi (dezenformasyon) giderek artmaya başladı. Çounluğu haber sitesi olma iddiasında olan birçok site birbirinden kopyala yapıştır yöntemiyle haber çalıp çırptığı için bir kişinin yazdığı yanlış bilgi içeren bir haber virüs gibi bir anda ortalığı sarıyor. Hem aynı kelimelerle yazılmış yazılar birden çok yerde yer alıyor. Böylelikle bir ürün farklılaşması olmuyor. Çünkü sonuçta herkes aynı haberi, aynı kelimelerle vermeye başlıyor.

Neyse ki hükümetimiz bizi yanlış bilgiden korumak için elinden geleni yapıyor. 5651 No’lu yasadan sonra, dünyanın tüm önemli sitelerine erişimi birer birer yasaklıyor. Yaptıklarının sansür olduğunu kendileri de biliyor. Telekomünikasyon Kurumu’nun 2009 yılı Bütçe Taslağı’nda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın görevleri tanımlanırken şöyle deniyor: ‘5651 sayılı internete sansür kanunu ile içerik sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları…’ Şimdi Telekomünikasyon Kurumu’nun bütçe taslağında aynen böyle yer alan 5651 sayılı yasa hakkındaki ‘çok gerçekçi yorum’ tüm çıplaklığı ile ortada. Bu hükümetin yasa ile ne yapmak istediğinin itirafından başka bir şey değildir.

Türkiye internete kurallar koymak, kendi istediği içeriklerin dışındakilerin bu mecra üzerinde yer almasını engellemek istemektedir. Belki de kendini dev aynasında görüp, ben tüm dünya üzerindeki interneti kontrol edebilirim mantığıyla hazırlanan bu yasa daha fazla konuşulmadan rafa kaldırılmalıdır.

mehmet@cumhuriyet.com.tr

10 Aralık 2008 – Cumhuriyet